KADER
(2006)
Çekim: Yönetmen, Kader’de boy çekimi/bel plan (medium shot) çekimlere ağırlık
vermiş, açı/karşı açı (reverse angle shot), genel plan ve yakın plan çekimleri
de kullanmıştır. Özellikle karakterler
arası diyaloglarda karakterlerin bedenleri arkasından yapılan öznel çekimler ve
konuşmakta olan karakteri gösteren karşı açı çekimleri vardır. İki karakteri aynı karede gösteren diyalog
sahnelerinde net alan derinliğinden çok bir karakterin net diğerinin bulanık (flu)
olduğu seçici alan derinliği kullanılmıştır. Film boyunca fotoğrafların ve
soba, çay gibi objelerin yakın plan çekimleri görülmektedir. İzleyiciyi konumlandırma açısından arabanın
arka koltuğundan yapılan çekimler, şoförün
yan koltuğundan yapılan çekimler de bulunmaktadır. Nadir olarak görülse de, yönetmenin şehir
manzaralarını gösteren genel plan çekimleri de vardır. Kader
filminin son sahnesinde kullanılan “kapının kendi kendine açılması ve yeni bir
çerçeve oluşturarak bize daha içerideki bir görüntüyü göstermesi” motifi
dikkati çekmektedir.
Ses:
Genel olarak sessizliğin hakim olduğu Kader filminde çoğunlukla ortam sesleri duyulmaktadır. Bu seslere ek olarak zaman zaman televizyon
sesi duyulur. Filmin bazı sahnelerinde,
o an o mekanda olmayan insanların kavga gürültü sesleri, sevişme sesleri gibi
sesler kullanılmıştır.
Müzik: Filmde kurguya eklenmiş
destekleyici müzik, bir kereye mahsus olmak üzere filmin ortasına doğru
kullanılmıştır. Edward Artemiev’in 1979 tarihli “Meditation” adlı parçası filme
eklenmiştir. Aynı parça yönetmenin Bekleme Odası (2003) adlı filminde de
kullanılmıştır. Bu parçaya ilişkin olarak söylenebilecek diğer bir ayrıntı ise
aynı parçanın Andrei Tarkovsky’nin Stalker
(1979) filmin kullanılmış olmasıdır. Film içinde senaryo gereği kullanılan
müziklerden pavyon sahnelerinde geçenler söz ve müziği Neşet Ertaş’a ait “Yalan
Dünya”, anonim bir şarkı olan “Mastika”, söz ve müziği Yıldız Tilbe’ye ait “Çat
Kapı” adlı şarkılardır. Diğer şarkılar
ise yine anonim bir parça olan ve Kazım Koyuncu tarafından seslendirilen “Dido” ve söz ve müziği Gonca Öncel’e ait
“Tüm Aşklar Birdün Bitecek” adlı parçalardır.
Çevre Düzeni: Kader, yönetmenin iç mekan ve dış mekan sahneleri dengeli
kullandığı bir filmdir. İncelenen önceki
filmlerden farklı olarak, İstanbul dışında İzmir, Sinop, Kars gibi farklı
illerde de çekilmiş sahneler vardır. İç
mekanı, karakterin kıstırılmışlığı destekler şekilde kullanan yönetmen, Kader
filminde farklı bir tutum izlemiş; dış mekan sahneleri çeşitlendirmesine rağmen
karakterin yaşadığı kıstırılmışlık hissini film boyunca sürdürmüştür. Film boyunca kullanılan iç mekanlar; Bekir’in
(Ufuk Bayraktar) halı-mobilya dükkanı, Bekir’in babasının evi, Bekir’in bu
evdeki odası, mahallenin kahvehanesi, Uğur’un (Vildan Atasever) ailesinin evi,
Uğur’un ailesinin daha sonra taşındığı ev, Bekir’in evlendiği zaman taşındığı
ev, Uğur’un İzmir’de çalıştığı gazino, kaldığı otel; Sinop’ta Uğur’un kaldığı
otel, Bekir’in gittiği meyhane, Bekir’in gittiği arkadaşının evi, Uğur’un
Kars’taki evi. Kader filminde
kullanılan dış mekan sahneler daha çok mahallenin sokakları, deniz kenarı
alanlar, parklar ve Bekir’in yaptığı yolcuklarda gördüğümüz yollardan
oluşur. Demirkubuz bu filminde araba,
dolmuş, otobüs gibi hareketli araçların içinde de çekimler
gerçekleştirmiş, bu araçların içinden
yolu gösteren çekimler de yapmıştır. İç
ve dış mekan geçişliliğini sağlayan balkon sahnelerine film boyunca rastlamak
mümkündür. Genel olarak bakıldığında, Üçüncü Sayfa, Yazgı ve Bekleme Odası
filmlerine göre, yönetmenin Kader
filminde iç mekan ve dış mekan sahneleri kısa kısa, daha sık kullandığı
söylenebilir. Sahne çeşitliliği önceki
incelenen filmlere göre daha fazladır.
Giysi: Sosyo-ekonomik olarak alt sınıfa
ait insanların ön planda olduğu Kader’de,
seçilen giysiler de karakterlerin toplumsal statülerini öne çıkarır
niteliktedir. Diğer taraftan Kader, filmin Uğur ve Bekir adlı baş
karakterlerin yaşamlarındaki büyük değişimleri konu edindiğinden karakterlerin
yaşamları değiştikçe giysilerinde de bir takım değişimler gözlenmektedir. Örneğin pavyonda çalışmaya başlayan Uğur’un
önceki dönemlerde daha günlük ve mütevazı olan giysileri daha gösterişli ve
frapan bir hal almıştır. Filmin sonunda
ise Kars’ta giydiği giysiler hem içinde bulunduğu kötü ekonomik durumu
göstermekte, hem de Uğur’un ruhsal durumunu desteklemektedir. Filmin en başında
Uğur’un gençken giydiği daha canlı ve renkli kıyafetlerin yerini solgun, eski
yüzlü basma etek, boğazlı kazak ve kendisine büyük gelen örme yelek gibi
giysiler almıştır. Benzer bir değişimi Bekir’in giysilerinde de görmek
mümkündür. Filmin başında halı-mobilya
dükkanında çalışırken kumaş pantolon, gömlek gibi günlük erkek giysileri içinde
olan Bekir, Uğur’un İzmir’de çalıştığı pavyonda fedailik yaparken yakası açık
gömlek, gösterişli beyaz takım elbise gibi giysiler giymektedir. Filmin
sonundaysa, artık işsiz ve parasız bir adam olan Bekir, ruh halini yansıtacak
şekilde koyu renk ve pespaye giysiler içindedir.
Kurgu: Kader filminde yönetmen, uzun ve kısa çekimleri karışık bir şekilde
birleştirerek çapraşık kurgu kullanmıştır.
Çekimler birbiri ardına sıralanırken kesmeler çekimler arasında
noktalama olarak kullanılmıştır. Anlatım
bakımında incelendiğinde, filmde düz anlatımlı kurgu tekniği kullanıldığı
söylenebilir. Uyum açısından
incelendiğinde devinim, çekim ölçeği, kamera açısı, ışık, renk, giysi ve
donanımda devamlılık sürdürülmüştür.
Işık:
Yönetmenin, diğer filmlerinde olduğu gibi, Kader filminde de ortamda bulunan doğal ışığın dışında ek ışık
kullanılmamıştır. Kimi sahnelerde ışığın
kapanması, karanlık bir kare oluşması yönetmen tarafından diğer sahneye geçiş
öğesi (fondü) olarak kullanılmıştır. Bekleme Odası filminde görülen ışık
patlamalarına Kader filminde
rastlanmamaktadır. Doğal/ortam ışığı
film boyunca daha dengeli bir şekilde kullanılmıştır.
Oyunculuk: Profesyonel oyuncuların
karakterleri canlandırdığı filmde oyunculuk abartıdan uzak ve doğaldır. Film boyunca karakterlerin hayatlarındaki
değişimler oyuncular tarafından senaryoya uygun biçimde, gerçekçi ve başarılı
bir biçimde canlandırılmıştır.
İçerik: Kader filmi, yönetmenin 1997 yılında çektiği Masumiyet filmindeki karakterlerin hikâyesinin öncesini konu
almaktadır. Aynı mahallede yaşayan
Bekir ve Uğur’un tanışmaları üzerine Bekir Uğur’a aşık olur. Uğur ise üç kişiyi öldürmekten suçlu bulunmuş
Zagor’a aşıktır. Hapishanede de rahat
durmayan Zagor sürekli olarak başka hapishanelere nakledilmekte, Uğur da
Zagor’un peşinden şehir şehir gezmektedir.
Uğur’a tutkuyla bağlanan Bekir ise ne pahasına olursa olsun ve hiçbir
karşılık beklemeden Uğur’un peşinden ayrılmamaktadır. Bekir, Uğur’un Zagor’a aşık olduğunu ve
Uğur’dan bir karşılık alamayacağını bilse de tüm geri dönme çabalarına karşın
Uğur’dan kopamamaktadır. Film bu üçlü aşk
ilişkisinin yanı sıra umutsuzluğun bir yaşam biçimine dönüştüğü alt sınıfın
aile ve toplumsal yaşamına da ışık tutmaktadır.
İşlenen
Temalar: Kader filminde işlenen
başlıca temalar ilişkiler, tutku, yoksulluk, keder, ayrılık ve
çaresizliktir. Bu filminde de yönetmenin,
diğer filmlerinde işlediği temalara benzer temalar seçtiği görülmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder